Öne çıkanlar
- Florence ve Şefik Bey'in evliliği Avustralya basınında 'Florence'ın 'Harem'e girdiği' gazete başlıklarıyla duyuruldu.
- Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Avustralya Florence'a 'düşman' muamesi yaptı.
- Çiftin çocukları Reşid de Melbourne sosyetesinden Judy Chirnside ile evlendi.
- Reşid ve Judy'nin torunu Janan, isminin doğru telaffuzunu ilk kez Türkiye'ye gittiğinde duyduğunu söyledi.
Melbourne’un kuzeyindeki Murchison’da 20 hektarlık bir arazide, zamanın en ünlü mimarı tarafından tasarlanan ‘koloninin en güzel evi’ Noorilim adlı köşkte yaşayan Winter-Irving Ailesi, Avustralya’nın en zenginleri arasındaydı. Ailenin sahip olduğu Avustralya çapında otlak arazilerinin toplamı 250 bin hektara kadar yükselmiş, baba William, ‘Avustralya’nın ihracat şampiyonu’ olarak değerlendirilen biri olmuştu. Ailenin 11 çocuğundan dokuzuncusu ve kızların en küçüğü olan Florence çiftlikte, ayrıcalıklara sahip bir ortamda büyüdü. Babası William, yargıç ve politikacıydı ve Victoria’nın ‘Altına Hücum’ dönemi zenginlerinin önde gelenlerindendi. Sahibi olduğu geniş arazide hayvancılık da yapıyordu. Florence, Melbourne’daki ikinci köşkte de yaşıyor, bu evde büyük partiler düzenleniyordu. Florence, çay partileriyle dolu kozmopolit bir hayat yaşıyordu ve zamanın ‘magazin sayfalarının’ gözdesiydi.
Florence’ın dördüncü kuşak torunu Janan Greer’e göre, 1901 yılında babasının ölümü üzerine, henüz evlenmediği için annesinin bakımı ve esenliğinin kendisi üzerine kalacağı, hayatının değişeceği korkusuyla, Almanya ve İngiltere’de yaşayan kardeşlerini ziyaret amacıyla yurt dışına gitmeye karar verdi. Florence, 1913’de Londra’da Osmanlı Büyükelçiliği’nde katıldığı bir yemekte, elçiliğin Üçüncü Katibi Şefik Bey Müftüzade ile tanıştı ve Eylül ayında elçilikte gizlice evlendi.

Source: Supplied / NAA
Florence’ın Şefik bey ile gizli evliliği hem Londra’da hem Melbourne’da şok etkisi yarattı. Aile, Florence’ın bir Türk ve Müslümanla evlenmesini kabul edemedi. Ekim ayında yayınlanan bir Melbourne gazetesinde evlilik haberine ‘Hareme girdi’ başlığı atıldı ve doğru olmamasına karşın ‘Florence’ın, Şefik’in çok sayıda karısından biri haline geldiği’ vurgulandı.

Source: Supplied / NAA
Greer, Şefik Bey’in babasının Osmanlı İmparatorluğu’nda üst düzey bir paşa, önemli diplomatik liderler, kral ve kraliçelerle görüşen biri olduğunu söylüyor ve ekliyor, ‘‘Şefik’in ailesi, sosyal olarak Florence’nin ailesinden çok daha üst seviyede olmasına rağmen Melbourne’da bu birliğin onay görmemesi oldukça ironik.’’
Çift evlendikten bir yıl sonra İngiltere ve Osmanlı İmparatorluğu savaşa girdi. Florence’in kardeşleri Anzak Ordusuna katılmış savaşıyordu. Florence, artık ‘düşman’ saflarındaydı.
Greer, Winter-Irving Ailesinin evliliğe şiddetle karşı olmasına karşın Florence’nin kardeşleriyle temasını sürdürdüğünü, yazıştıklarını kaydediyor.

Janan Greer İstanbul'da. Source: Supplied / Janan Greer
Florence’ın Avustralya’da ‘düşman’ statüsünde olması nedeniyle ailesinden para gelmiyordu.
Savaştan sonra Şefik Bey, Florence ve oğlu Reşit’i İsviçre’de bırakıp İstanbul’a döndü.

Florence ve oğlu Reşid Source: Supplied / NAA
Oğlu da aynı kaderi paylaştı
Çiftin oğlu Reşid büyüyünce, 1937 yılında kendi başına annesinin memleketi Avustralya’ya geldi. Reşid, Melbourne’da bir partide yine Avustralya’nın en zengin ailelerinden birinin kızı Judy Chirnside ile tanıştı. Florence’in başına gelen Judy’nin de başına geldi. Ailesi bu birlikteliğe karşıydı. Genç kızı Reşid’den uzaklaştırmak için yurt dışına gönderdiler, ancak çift Londra’da tekrar buluştu. Reşid, July’nin gittiği her yere gidiyordu.

Florence ve oğlu Reşid, 1930'larda Londra'da çekilmiş bir fotoğraf. Source: Supplied / Janan Greer
Şefik Bey, karısı ölmeden kısa süre önce Avustralya’ya geldi ve son zamanlarında onunla birlikte oldu. Şefik Bey 1949’da Avustralya vatandaşı oldu ve ertesi yıl hayatını kaybetti.
Reşid ve Judy Melbourne’da bir sanat okulu işletti ve dünyayı gezdi. Reşid, Avustralya’da ünlü bir ressam oldu ve Archibald Prize resim yarışmasında finalistler arasında yer aldı.
‘Adımın doğru telaffuz edildiği yer’: Türkiye
Reşid Bey Müftüzade’nin torunu Janan (Canan) Greer, profesyonel yaşamında kendisini ‘Janan Bey Greer’ olarak tanıtıyor. Dedesinin Türkiye hakkında sık sık konuştuğunu, Türkiye’deki akrabalarıyla yazıştığını hatırlıyor ancak Melbourne’da Sydney Road üzerindeki Türk lokantalarında yediği lezzetli Türk yemekleri dışında, Türk kültürüyle bir ilişkisi olmadığını söylüyor.
Ta ki evlenene kadar.

Janan Greer eşi Brad ve çocukları Angus ve Zoe ile.
İstanbul’da beni etkileyen en önemli şeylerden biri de, ‘hayatımda ilk kez ismimi doğru telaffuz eden insanlarla karşılaşmak oldu.Janan Greer
Janan Creer, "Topkapı Sarayı’nda gezerken, dedelerimin de bu salonlarda yürüdüğünü düşündüm. İstanbul seyahatim beni köklerime yaklaştırdı ve beni daha da öğrenmeye yöneltti. Maalesef İstanbul’daki ailemiz artık çok küçük. ABD’de yaşayan bazı aile fertlerimizle temasımız sürüyor. Kuzenlerimden biriyle elimizdeki belge ve bilgilerle aile tarihimizi ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Çocuklarım liseyi bitirince İstanbul’a dönüp araştırmaya devam etmek istiyorum," dedi.