ANZAK Ryan'ı kurtarmak

Türk Hükümeti, Plevne'de Osmanlı saflarında, daha sonra da Gelibolu'da Anzak saflarında doktorluk yapan Charles Ryan'ın Melbourne'daki mezarını yaptırmayı kararlaştırdı.

Charles Ryan

Charles Ryan in Anzac and Ottoman uniform Source: Supplied by Danyal Syed

Çanakkale Savaşı sırasında 24 Mayıs ateşkes günü, Anzak siperlerinden göğsünde Osmanlı madalyalarıyla çıkan Anzak Sıhhiye Subayı Charles Snodgrass Ryan’ı gören Türk askerleri kızgındı. Madalyaları şehitlerden çaldığını düşündüler. 

Ryan, kırık Türkçesiyle göğsündeki Mecidiye madalyalarını hak ettiğini, 40 yıl önce Gazi Osman Paşa emrinde Plevne Savaşı’ndaki katkılarından dolayı bizzat Osmanlı Ordusunun taktığını söyledi. Türk askerleri kendilerinden bir kahramanla karşılaştıklarını anlayınca Ryan’ı kucakladı.

Büyük bir ihtimalle, Gelibolu’da başlayan Türk - Anzak dostluğunun ilk işaretiydi bu kucaklaşma.  

Dr Ryan’ın madalyalarının, Anzak ve İngiliz Komutanları kızdırdığını da biliyoruz. 

Ryan’ın damadı ve Avustralya Genel Valisi R. G. Casey, çıkarmadan bir gece önce General Willam Bridges’in gemisinde düzenlenen akşam yemeğinde olanları, 1967 yılında Avustralya’nın ilk Türkiye Büyükelçisi Baha Vefa Karatay’a anlattı. Karatay’ın yayınladığı aktarım şöyle:

Sıhhiye Bölük komutanı Charles Ryan’ın göğsünde Osmanlı madalyalarını gören komutanlar şok oldu. Bu madalyaların anlamı ve kısa süre sonra savaşmaya başlayacağımız bir ülkenin madalyalarını takmanın uygun olup olmadığını sorgulayanlara Ryan, sakin ve kararlı bir ses tonuyla karşılık verdi: “Ben bu madalyaları, ünlü Plevne savunmasında, Osman Paşa’nın emrinde ve cesur Türk askeriyle omuz omuza savaşarak kazandım. Aradan geçen kırk yıla yakın bir zamanda bugün onlara karşı savaşmaya gidiyorsam, bu Plevne’de silah arkadaşlığı yapmaktan daima onur duyduğum Türklere karşı bir düşmanlık nedeni ile değil, sadece asker olarak aldığım emrin gereğini yerine getirmek içindir”
Türkiye’nin Avustralya Büyükelçisi Korhan Karakoç: “Ryan hem bizimle, hem bize karşı savaştı. Bu nedenle hepimizin kahramanı haline geldi”.
Dr Ryan 1877’de Gazi Osman Paşa komutasında Plevne Savaşlarında, daha sonra da Erzurum kuşatmasında cerrah olarak görev yaptı. 

Avustralya’da görevli Türk diplomatlar, Ryan’ın Melbourne’daki mezarını 2015 yılında buldu. Geçtiğimiz Mart ayında da Ryan’ın ailesinin iznini alarak mezarı restore etmeyi kararlaştırdı. Dr Charles Ryan’ın torununun çocuğu sanatçı Siobhan Ryan, mezar taşının tasarımını yapmayı üstlendi.
Siobhan Ryan
Siobhan Ryan standing at Charles Ryan's grave Source: SBS Turkish
SBS Türkçe’ye konuşan Siobhan Ryan, Charles Ryan’a ilişkin babası Patrick Ryan’dan çok şey duyduğunu, bunlar arasında, Avustralyalı ünlü haydut Ned Kelly’nin 1880’de çatışmada yaralı yakalanması sonrasında, vücudundan kurşunları çıkarmanın da bulunduğunu söyledi. Siobhan, “Ned Kelly bebek gibi ağlamış” diye ekledi. 

Charles Ryan, Ned Kelly’nin idamı sonrasında, Avustralya tarihinin bu ünlü şahsiyetinin ölüm raporunu hazırlayan kişi de oldu. 

Siobhan, Kelly’nin ünlü demir zırhı ve silahının yetkililer tarafından Charles Ryan’a verildiğini, evlerindeki bu eşyaları hatırladığını kaydetti. Ryan ailesi eşyaları daha sonra müzeye bağışladı. 

Türkiye’nin Avustralya Büyükelçisi Korhan Karakoç, Ryan’ın Melbourne’da Carlton Mezarlığına bulunan mezarının restore edileceğini söyledi. Karakoç, “Ryan hem bizimle, hem bize karşı savaştı. Bu nedenle hepimizin kahramanı haline geldi” dedi. 

Dr Charles Ryan 1853 yılında Victoria’nın Longwood kasabasında doğdu. Melbourne Üniversitesi’nde tıp okudu. Eğitimini, o zaman dünyanın en ileri tıp eğitimi veren İngiltere’deki Edinburg Üniversitesi’nde tamamladı. Osmanlı Hükümeti’nin London Times Gazetesi’nde yayınlanan iş ilanına başvurusu kabul edildi. 1876 yılında İstanbul’da askeri cerrah olarak işe başladı. Ertesi yıl, Türk tarihine "93 Harbi" olarak geçen Rus – Osmanlı Savaşı’nın ortasındaydı. Plevne Muharebelerinde yüzlerce yaralı askeri, oldukça ilkel koşullarda, ilaç ve malzeme sıkıntısı içinde çadır hastanelerde tedavi etti. Savaşın dehşetini bizzat yaşadı. 

1890’da Bristol’da yayınlanan bir gazetede yer alan 30 ton insan kemiğinden oluşan (30 bin iskelet demektir) kargonun gübre olarak kullanılmak amacıyla gemiyle Plevne’den geldiği haberi, Plevne dehşetinin boyutları konusunda bir fikir verebilir. 

Plevne düşmeden önce, Dr Ryan, yaralı Türk askerlerini 300 kilometre ötedeki Sofya’ya götürdü. Sonra Erzurum’a atandı. Soğuk ve hastalıktan Rus ve Osmanlı ordusunun yarısının yok olduğu kuşatma sonunda Ruslara esir düştü. Savaş bitince serbest bırakıldı ve Avustralya’ya döndü. 

Doktor Ryan, Plevne ve Erzurum hatıralarını 1897 yılında yayınladı. Kitap, "Plevne’de bir Avustralyalı" başlığı ile Türkçe’ye de çevrildi.
Charles Ryan's books
Charles Ryan's books in English and Turkish Source: Supplied by Danyal Syed
Ryan, Melbourne’da cerrah olarak çalıştı. Osmanlı İmparatorluğu’nun Melbourne fahri konsolosu oldu. 

Dr Barry Smithurst’ün 1990 yılındaki Royal Historical Society of Queensland sunumuna göre Ryan, Avustralya’da “Plevne Ryan” lakabıyla anıldı. Plevne Savaşı’ndaki korkunç olumsuz koşullar ve uygulamak zorunda kaldığı büyük miktarda amputasyon, cephede gerçekleştirdiği ameliyatlar, Ryan’ın hızlı çalışan bir cerrah olmasını sağladı. 

Ryan, çakı ve bir parça iple, hızlı bir şekilde fıtık ameliyatı gerçekleştirebiliyordu. Melbourne’da gerçekleştirdiği ilk ameliyata çok sayıda doktor izleyici olarak katılmıştı. 

Ryan’ın hızı ve uyguladığı dikkatli olmayan ameliyat teknikleri tartışmalara neden oldu. Dr Barry Smithurst, sunumunda "Ameliyatları sırasındaki haşinliği konusunda pek çok hikaye anlatılırdı ve galiba bunların bir bölümü doğruydu" ifadesine de yer verdi. 

Birinci Dünya Savaşı patlak verince Avustralya Ordusunda Cerrrahi Danışman oldu ve Gelibolu’ya gitti. 

Birinci Dünya Savaşı’nın 100. Yıldönümü anmaları sırasında, zamanın Yeni Zelanda Başkonsolosu, Charles Ryan’ın öyküsünü TC Melbourne Başkonsolosu Mehmet Küçüksakallı’ya anlattı. 

Küçüksakallı, dedektif gibi çalışarak Ryan hakkında bilgi topladığını, mezarı ve ailesini bulmak için bir uzmana ücret ödeyerek araştırma yaptıklarını söyledi. 

Tarihçi Haluk Oral, Charles Ryan’ın, Türkiye’de Ryan’ın damadı Richard Gavin Gardiner Casey ile yapılan bir röportaj sonrasında gündeme geldiğine dikkat çekti. Gazeteci Ahmet Emin Yalman’ın 1940’lardaki röportajını okuyan Oral, daha sonra Ryan’ın kitabının Türkçe baskısını da okumuş ve kendi yayınladığı Gallipoli 1915, Through Turkish Eyes adlı kitabında Charles Ryan’a bir bölüm ayırmış. Oral, “Kitabımı okuyan Avustralyalı arkadaşlarım daha önce Charles Ryan hakkında bir şey bilmediklerini, onu kitapta tanıdıklarını söylüyor” diyor. 

Oral, Charles Ryan’ın adının türkiye’de bir hastaneye verilmesini de istiyor. Oral, Ryan’ın cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürk’e yazdığı bir mektubu Dışişleri Bakanlığı arşivinde bulduğunu, mektubunda Ryan’ın Atatürk’ü tebrik ettiğini ve imzalı bir resim istediğini kaydetti. 

Siobhan Ryan, gözlerinin mavi rengini büyük büyük babasından alıp almadığını merak ettiğini söylüyor.
Siobhan Ryan
Siobhan Ryan with her grandfather's photo Source: SBS Turkish
Charles Ryan’ın maceraları sinema sektörünün de dikkatini çekti. Siobhan Ryan, sinemacılarla bir yemekte buluştuklarını Mad Max: Fury Road filmi yazarının kendisine, ‘Mad Max filmleri Charles’ın maceraları yanında tatsız kalır’ dediğini aktardı.

 


Share
Published 23 April 2019 7:06pm
Updated 22 April 2020 9:17am
By Ismail Kayhan


Share this with family and friends